İster Çin, ister Alman, ister İngiliz Korona aşısı olsun, hiçbirinde deneklerde hafif baş ağrısı halsizlik ve aşı yerinde yanma hissi dışında bir yan etki görülmedi. Aşı olmak ne kadar riskli?
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası’nın Prof. Dr. Ersin Akpınar ve Dr. Pelin Yıldırım’a yaptırdığı araştırmaya göre, Türk halkının yüzde 50’den fazlası Korona aşısını ya yaptırmayacağını ya da yaptırıp yaptırmama konusunda kararsız olduğunu belirtti.
Kabul edilebilir bir duyarlılık değil bu.
İster Çin, ister Alman, ister İngiliz Korona aşısı olsun, hiçbirinde deneklerde hafif baş ağrısı halsizlik ve aşı yerinde yanma hissi dışında bir yan etki görülmedi.
Oysa bugün yaygın biçimde kullanılan kimi ilaçların ciddi yan etkileri var.
Örneğin, Türkiye’de de depresyona karşı her yıl milyonlarca kişinin kullandığı çok popüler bir ilacın yaygın yan etkileri prospektüsünde aynen şöyle belirtiliyor:
Uykusuzluk, baş ağrısı, ishal, bulantı, mide bozukluğu, yorgunluk, kilo kaybı, sinirlilik, endişe ve huzursuzluk hali, konsantrasyon zayıflığı, kendini gergin hissetme, cinsel dürtüde azalma ya da cinsel problemler, uyku sorunları, olağandışı rüyalar, yorgunluk, uykusuzluk, sersemlik, tat alma duyusunda değişiklik, kontrol edilemeyen titreme hareketleri, bulanık görme, hızlı ve düzensiz kalp atım hissi, al basması, esneme, hazımsızlık, kusma, ağız kuruluğu, döküntü, kurdeşen, kaşınma, aşırı terleme, eklem ağrısı, sık idrara çıkma, açıklanamayan vajinal kanama, titreme hissi ya da üşüme.
Bu kadar değil elbette.
Prospektüste ilacın yaygın olmayan yan etkileri de şu şekilde sıralanmış:
Kendine yabancılaşma duygusu, tuhaf düşünme, anormal mutluluk hissi, orgazm problemleri, intihar düşünceleri veya kendine zarar verme, diş gıcırdatma, kas seyirmesi, istem dışı hareketler ya da denge veya koordinasyonla ilgili problemler, hafıza zayıflığı, göz bebeklerinin genişlemesi, kulaklarda çınlama, tansiyon düşüklüğü, kısa nefes alma, burun kanaması, yutmada zorluk, saç dökülmesi, deride berelenme eğiliminde artış, deride açıklanamayan çürüme ya da kanamayla ilişkili kızarıklıklar, soğuk terleme, idrara çıkmada güçlük, sıcak ya da soğuğa karşı hassasiyet.
Yine ülkemizde yaşlıların prostat sorunlarında sık sık kullandığı bir ilacın prospektüsünde de yan etkiler olarak şunlar yazılı:
Baş dönmesi, sersemlik veya bayılma, güçsüzlük, kalp atımında hızlanma veya düzensizlik, görme bulanıklığı, sırt ağrısı, baş ağrısı, kilo artışı, kol ve bacaklarda ağrı, cinsel dürtü azalması, depresyon, sinirlilik, karıncalanma.
Aynı prospektüste ilaç kullananlarda şu yan etkilerin görülebildiği de ifade ediliyor:
Ateş, boyun-göğüs-omuz veya karın ağrısı, deride kızarıklık, kabızlık, ishal, kusma, gaz, hazımsızlık, ağız kuruluğu, gut, – eklemlerde ağrı, endişe hali,uyuma güçlüğü, bronşit, grip ve soğuk algınlığı belirtileri, boğazda şişme ve anjin, burun kanaması, kaşıntı/döküntü, el ve ayaklarda şişme, konjonktivit, gözlerde kızarıklık, sulanma ve batma, kulaklarda çınlama ya da uğultu, sık idrara gitme/idrar kaçırma ve idrar yolu enfeksiyonu, kanın pıhtılaşma süresinde uzama, uzun süreli ereksiyon (sertleşme).
Yani, diyeceğim, bin bir yan etkili ilaçları leblebi gibi yutanlar baş ağrısı, halsizlik, aşı yerinde yanma dışında ciddi bir yan etkisi görülmeyen aşılara karşı neden bu kadar mesafeli dururlar anlamak gerçekten zor.
Son olarak Londra’daki King’s College Üniversitesi’nden Dr. Penny Ward’ın şu açıklamasına dikkatinizi çekmek isterim:
“Bir arabaya binip bir yere giderken kimse kaza geçirme ihtimalini düşünüp ona göre karar vermez. Oysa bir aşının sizde yan etki gösterme ihtimali, araba kazası geçirme ihtimalinizden çok daha küçüktür.”