Ankara Eczacı Odası Genel Kurulu öncesi Birleşik Eczacı Grubu seçim süreci ve eczacıların sorunlarını Haberton mikrofonuna anlattı.
Ankara Eczacı Odası (AEO)’nın önümüzdeki eylül ayında yapılacak genel kurulu öncesi eczacı kamuoyunda heyecan dorukta. Kongrede, Oda’nın önceki dönem başkanlarından Süleyman Güneş ve Birleşik Eczacılar Grubu (BEG) yeniden aday.
Aylardır çok yoğun bir seçim kampanyası yürüten BEG ve Başkan Adayı Süleyman Güneş ile eczacılık mesleğini, seçimleri, projelerini ve sorunları konuştuk. Seçimi kazanacaklarına yürekten inandıklarını söyleyen Güneş, “Hedefimiz sadece Ankara Eczacı Odası değil, TEB yönetimini de değiştirmek. Dönüş için tüm hazırlıklarımız tamam” diyor.
Birleşik Eczacı Grubu göreve hazır
4 bin 500’den fazla üyesi ile Ankara Eczacı Odası’nın yönetiminde daha önce görev almış ve Türk Eczacıları Birliği’nin kurullarında tecrübe kazanmış Birleşik Eczacı Grubu katılımcı bir eczacı topluluğu.
Ortak amaç olarak sağlık ve ilaç politikalarıyla ilgilenen grup, birleştirici hedefleri ile genel kurul öncesi Ankara Eczacı Odası’nda yeniden göreve hazır olduğunu belirtiyor.
“Mesleğin itibarının güçlendirilmesine ihtiyacımız var”
Türkiye’de eczacıların ekonomik ve sosyal sorunlarına dikkat çeken grup açıklamasında şunları kaydetti:
“Birleşik Eczacılar Grubu olarak meslektaşlarımızın problemleri ve beklentilerine ilişkin yakın tarih de dâhil pek çok kez saha çalışması/araştırma yaptık ve bunları rapor haline getirerek çeşitli platformlarda paylaştık. Seçim çalışmalarımızı yürütürken de sorunları daha net ortaya koyabildik. Bizim her şeyden önce mesleğimizin itibarının güçlendirilmesine, arkamızda varlığını ve gücünü hissedeceğimiz meslek örgütlerine ihtiyacımız var. Ankara Eczacı Odası’nı yönetmeye, Türk Eczacıları Birliği yönetimini değiştirmeye talip olurken de yegâne amacımız, eczacı camiasının sorunlarına çözüm bulacak güçlü yapıları kurmak”
Eczacıların sahada halkla sağlık iletişimi konusunda ilk sağlık danışmanı olduğuna dikkat çeken Birleşik Eczacı Grubu görevlerinin büyük ve önemli olduğuna vurgu yaparak “Eczacı meslektaşlarımız halkımıza sağlık hizmetini verirken karşılaştığı en önemli sorunlardan biri Sağlık Uygulama Tebliği’ndeki (SUT) karmaşa ve tebliğde sürekli değişiklik yapılması. Bu karışıklık ve değişiklikler sağlık hizmetini sekteye uğratıyor, hastanın ilaca ulaşmasını zorlaştırıyor. Yine hastane muayene ücretlerinin tahsilatı bizim için sıkıntı. Sıkıntıda da çözümsüzlükte de muhatap biziz” diyor.
“İlk şikayet merci ve muhattabı biziz”
Hastalara devletin uyguladığı sağlık politikalarının olumsuz yansımalarının eczacılara yansıdığına dikkat çekilen açıklamada “İlk şikâyet merci ve muhatabı biz olduğumuz için ilaç hizmetine odaklanmak yerine sorunlara odaklanıyoruz ve ilaç hizmetinin kalitesi düşüyor. Hastaya, ‘ilacı nasıl kullanılacağını, ne yapacağını anlatmak” yerine ‘muayene ücreti şu’, ‘fark bu’ diyerek gereksiz zaman ve enerji kaybediyor, odaklanmamız gereken meseleden uzaklaşıyoruz.
Çözüm ise öncelikle SUT’un tamamıyla anlaşılır ve pratik olması. İkincisi, hasta muayene ücretlerinin kesinlikle eczanelerde tahsil edilmemesi. Ayrıca meslektaşlarımızın ekonomilerini olumsuz etkileyen ilaç fiyat kararnamesinin meslek örgütümüzün de yer alacağı bir görüşmeyle yenilenmesi ve ilaç karlılığının mutlaka güncellenmesi, nöbetlerdeki güvenlik sorununa karşı tüm eczanelere ‘panik butonu’ konulması, tüm reçetelerin elektronik ortamda yazılması öncelikli çözüm önerilerimiz arasında yer alıyor” ifadeleri kullanıldı.
“Ne yazık ki meslek örgütlerimiz meslektaşlarımızın yanında olamadı”
Salgında tüm sağlık çalışanlarının büyük özveri ile çalıştığını ve zor süreçten geçtiğini hatırlatan Birleşik Eczacı Grubu, meslek örgütlerinin meslektaşlarını yalnız bıraktığına değinerek şunları kaydetti
“Ücretsiz maskelerin eczanelerden dağıtımı, fahiş fiyatla maske satılması nedeniyle haksız bir şekilde eczanelerin ceza alması, COVID-19 testlerinin eczanelerde yapılması çağrısı, bu kitlerin bazı yöneticilerimizin şirketleri tarafından pazarlanması gibi tatsız konular, tüm meslektaşlarımızı ve mesleğimizi, eleştirilerin odağına koymuş ve bu olaylar maalesef hatırlamak istemediğimiz anlar olarak hafızalarımıza kazındı.
Salgın sürecinde sarf malzemelerinin temininden, Covid 19 tedbirleri açısından standart oluşturulmamasına kadar yaşanan sayısız sorun sayabiliriz. Yeni normalleşmeye gelirsek; şu anki tabloda bir normalleşmeden söz etmek mümkün değil. Aşılanma oranı yeterli değilken halkımızdaki rahatlık ve gevşeme bizleri çok tedirgin ediyor. Elbette ki salgın dönemindeki önlemlerimizi aynen devam ettiriyoruz. Salgın tehdidi bu denli yüksekken yeni normalleşmenin bu kadar ucu açık uygulanmasını doğru bulmuyoruz”
Eylül ayındaki seçimlerde Birleşik Eczacı Grubu’nun başarılı olacağına inandıklarını belirten Grup, Ankara Eczacı Odası seçimlerinin yalnızca Ankara eczacısı için değil, Türkiye’deki tüm meslektaşlar için önemli olduğuna dikkat çekti.
“Bilim Kurulu oluşturacağız”
Seçimlerde başarılı olmaları durumunda projelerinin hazır olduğunu kaydeden Birleşik Eczacı Grubu açıklamasında şunları kaydetti:
“Göreve gelir gelmez hayata geçireceğimiz sayısız proje, çalışma var. Hemen bunlardan bir kaçını söylemek gerekirse; Oda aidatlarına ek olarak alınan Oda Giderlerine Katkı Payı’nın % 50’sini almayacağız. Ankara ve Kırıkkale’de mesleğini sürdüren tüm toplum eczacılarımızın entegratör firma üzerinden kesecekleri e-faturalarının maliyetini biz karşılayacağız. Sıralı dağıtım işlemlerini eskiden olduğu gibi alfabetik yapacağız.
Ankara Eczacı Odası’nın zemin katında bulunan ve eczacılık tarihini yansıtan ‘Müze Eczane’yi yeniden faaliyete geçireceğiz. Odamız bünyesinde Eczane İşletmeciliği Komisyonu kurarak, yeni açılan eczanelere yönelik, eczane işletmeciliğiyle ilgili meslek içi eğitimler düzenleyeceğiz. Pandemi gibi olağanüstü koşullarda önemini bir kez daha anladığımız Eczacı Kooperatifleri’nin işlevselliğini arttıracağız.
Bilim Kurulu’nu oluşturacağız. Bu kurul, gelecekte karşı karşıya kalabileceğimiz olağanüstü durumlarla ilgili ‘Olağanüstü Durumlar Risk Yönetimi’ kurallarını belirleyecek, kriz durumlarında eczacıların üstleneceği görevler, alacağı tedbirler gibi konularda öncü rol oynayacak. Nöbet dağılımı yeniden adil ve şeffaf olacak. Bunun için geçmiş yıllarda olduğu gibi hafta içi nöbetlerini ardışık günler şeklinde düzenleyeceğiz.
Şeffaf yönetim anlayışımız gereği, çalışma raporlarının aylık veya üç aylık olarak Eczacı Otomasyon Sistemi’nden duyurulmasını sağlayacağız. Her şeyden önce tüm meslektaşlarımıza eşit mesafede yaklaşacağız. ‘Benim adamım, öbürünün adamı’ diye bir şey söz konusu olmayacak. Toplum eczacılarımızın yanı sıra kamu çalışanı, akademisyen ve özel sektör eczacılarımıza dönük köklü, sonuç odaklı projelerimiz var. Saha çalışmalarımızda ortaya koyduğumuz sorunlar ve çözüm yollarını bir proje kitapçığında topladık. Ve her birini hızlıca yaşama geçirmek için hazırız, kararlıyız.”
“Çözüm bekleyen birçok konuda kongreler sürecini başlatacağız”
Birleşik Eczacılar Grubu’nun nihai hedefinin Türk Eczacıları Birliği Yönetimi’ni değiştirmek olduğu kaydedilen açıklamada TEB’de 14 yıldır değişmeyen bir yönetim olduğuna dikkat çekilerek projeler şu şekilde sıralandı:
“Mesleğimizin saygınlığı, meslektaşlarımızın ekonomik ve sosyal sıkıntılarını çözmek için mevcut kadroların değişmesi lazım. Dolayısıyla BEG’in hedefi, 14 yıldır değişmeyen bu kadroları değiştirip tüm üyelerimizin desteğini alarak üreten ve birleşen eczacının gücünü TEB Yönetimi’ne yansıtmak olacak. TEB kadrolarını değiştirdiğimizde öncelikle ülke genelinde hizmet verecek bir entegratör firma kurarak toplum eczacılarımızın e-fatura, e-defter gibi yükümlülüklerinin TEB tarafından üstlenilmesini sağlayacağız.
Yeni dönemle birlikte çözüm bekleyen birçok konuda kongreler sürecini başlatacağız. Kamu eczacılarımızın sorunlarının çözümü için ‘sözde değil özde verimli girişimlerde’ bulunacağız. Kademeli karlılık sistemindeki tüm kademelerdeki ilaçlar ile ilgili baremlerin yükseltilmesi için çalışıp, Meslek Hakkı ve Nöbet Hakkımız için gerekli girişimlerde bulunacağız.
Türk Eczacıları Birliği İştirâkleri’nin faaliyetleri sonucu yıllar içinde ortaya çıkmış kaynakları, Yardımlaşma Sandığı’na aktaracağız. Böylece gerek kamu gerekse toplum eczacılarının şu anda aldıklarından çok daha yüksek rakamda bir emekli ikramiyesi almalarını sağlayacağız. Türk Eczacıları Birliği’ne ait otel ve âtıl durumda bulunan gayrimenkullerin ‘gerçek değerinde’ satışını gerçekleştirerek, elde edilen geliri Türk Eczacıları Birliği Yardımlaşma Sandığı’na aktaracağız.
İlaç ve Gıda Takviyeleri’nin internet ortamında satışı ile ilgili ciddi bir mücadele içine gireceğiz. Bu amaçla bir komisyon kurup; bu komisyon aracılığıyla ilgili bakanlıklara, TİTCK’na, Reklam Kurulu’na, Rekabet Kurumu’na ve Cumhuriyet Savcılığı’na sürekli başvurular yaparak bu sorunun önüne geçeceğiz.”
Ankara Eczacı Odası seçimler Eylül’de
Sonuç odaklı çalışmaların sözünü veren Birleşik Eczacı Grubu seçimle ilgili değerlendirmesinde “Biz meslektaşlarımızın temsilcisi olan kurumların takip eden değil, takip edilen yapılar olacağı sözünü veriyoruz. Dayanışmayı ön plana alıyoruz çünkü biliyoruz ki; bir ve bütün olan eczacılar geçmişte olduğu gibi bugün de yakıcı sorunların üstesinden gelebilir. ‘Mesleğin birleştiren gücü’ olarak gerek toplum gerekse kamuda ve özel sektörde görev yapan Ankara Eczacısı’nı, kısa süre sonra gerçekleşecek genel kurulda sandığa gitmeye davet ediyor, bizlere görev vermelerini bekliyoruz. Sandıktan çıkacak sonucun ise hem camiamıza hem de ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz” İfadeleri ile seçimlere hazır olduğunu yineledi.
Ankara Eczacı Odası seçimleri Eylül ayında toplanacak Genel Kurul’da yapılacak. Kongre öncesi adayların hazırlıkları tam gaz devam ediyor.