Altın anahtar! “Kapanın elinde kalır.” sözünün gerçekliğini yakın zamanda çok daha iyi anladım.
İçinde bulunduğumuz ekonomik dalgalanmalar, üstüne eklenen geçim derdi çağın ezbere bilinen stres hastalığının kapısını ardına dek açıyor. Bundan yakın bir zaman önce bir ahbabımın taşınma telaşına şahit oldum.
Kiralanmaya hevesli evlerin adeta birbiri ile yarışır halde sahibini bulması bizimkileri epey germişti. Günlerce hatta haftalarca ilandaki evlerin yayınlanır yayınlanmaz çok da cüzi olmayan rakamlara, sözde ihtiyaç sahibi kişileri düşündükleri için hızlıca elden çıkarttıklarını beyan ederek kiraladıklarına şahit olduk. Artan dolar kuru ile endeksli ev fiyatlarının 1 iken 5’e çıkması iyiden iyiye çıkmaza sürüklese de, bu vahim tablonun ucunda ki ışıkta bir tiyatro sahnesinin perdesi aralandı.
Ekranlarda görmeyi özlediğimiz Yasemin Yalçın, Sürahi Nine kimliğini göğsümüzde iliklese de bir tiyatro oyunu olan “Emlakçıyı Beklerken.”‘i sahneledi. İlyas İlbey ile beraber bir çok kıymetli oyuncuyu sahnede göreceğimiz bu oyunda, kurgu ile komediyi harmanladı.
Çapkın emlakçı Ferruh’un, hazır boş evde hayalini kurduğu anları yaşamaya hevesliyken başına gelecek kaos zincirinden kurtulma çabasını konu alıyor.
“Herkes konuşur Ferruh yapar.” sloganıyla sahtekarlık hususunda emin adımlarla ilerleyen emlakçımız, maalesef günümüzde de var olan birçok emlakçının payını ortaya koyuyor.
Pişmiş aşa su katan ve kâr elde etmek için zamlara zam ekleyen bu kişilerin çıplak gözle görülmesini sağlayan Ferruh, günümüzde ki ev fiyatlarının nasıl altın-dolar kuruyla başa baş gittiğini ispat niteliğinde.
Pahalılık bir yana dursun, ev sahipleri tarafından paha biçilemez dairelerinin kıymetli anahtarlarının kimlerin elinde ne amaçla kullanıldığını da görmekteyiz.
2 sahne 2 perdelik bu oyun kıymetli misafirlerini Türkiye’nin bir çok ilinde gülmeye, eğlendirmeye ve düşündürmeye davet ediyor. Aman diyelim, altın anahtarınızı iyi saklayın ki sizin de sahnenizin huzuru kaçmasın.