İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti ile CHP arasındaki puan farkının 15,5 olduğunu söyledi.
Soylu, “2023’te Kılıçdaroğlu ve HDP’liler arkanızda Amerika da, Avrupa da olsa silineceksiniz. Türkiye’ye 2071 yolculuğuna hep birlikte devam edecek” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, çeşitli ziyaret ve incelemelerde bulunmak üzere Muş’a geldi. Sultan Alparslan Havalimanı’nda karşılanan Bakan Soylu, kent merkezinde bir otelin konferans salonunda düzenlenen kahvaltıda kanaat önderleri, şehit aileleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi.
Evlat nöbeti tutan aileler ile buluştu
Basına kapalı yapılan kahvaltının ardından Soylu, kentte evlat nöbeti tutan 13 aile ile Porsor Kültür Merkezi’nde buluştu. Burada aileler ile ilgilenen Soylu, anneleri ortaya koyduğu iradeden dolayı tebrik etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da selamını getirdiğini belirten Soylu, “Evlatlarınıza sahip çıkıyorsunuz, sağ olun, var olun. Sonuna kadar sizinleyiz. Büyük bir gayret ortaya koydunuz. Muş’ta yaktığınız meşaleyi, yaktığınız ateşi, inanın çocuklarımızın geleceği, kaybettiklerimizi kazanmak için Allah size ve bize nasip eder” dedi. Soylu, daha sonra Muş Gençlik Merkezi’nde düzenlenen AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katılarak burada bir konuşma yaptı.
‘Bu yapı özellikle 2010’dan sonra terör üzerine evrildi’
“Bugün sizlerle, umudu konuşmak isterim. Umut dolu bir sohbet yapmak isterim. Başardıklarımıza bakıp, ulaşmak istediğimiz yeni hedefleri konuşalım isterim” diyerek sözlerine başlayan Soylu, “Türkiye 21’inci yüzyıla, bir vesayet kurgusunun gölgesinde ulaşmıştı. Dini özgürlükler üzerinde kurgulanmış, yüksek yargı ve darbeci zihniyet destekli bu vesayet aklı, buradan millet iradesine tahakküm etmiş, zaman zaman da ekonomik vesayetle beraber, yıllarca bu ülkenin ayağına pranga olmuştu. Bu vesayet aklı, zaman zaman 21’inci yüzyılda da tekrar dirilmeye çalıştı. 27 Nisan e-muhtırasında, Gezi’de, 17-25 Aralık’ta, 15 Temmuz’da hep aynı aklın izlerini gördük. Her seferinde milletimizin oylarıyla ve bizzat şehitler vererek yok ettiğimiz bu yapı, özellikle 2010 yılından sonra terör üzerine evrildi.”
Terör vesayetine dikkati çeken Soylu, şunları söyledi: “Doğu ve Güneydoğu’da PKK, Suriye’de PKK/PYD, Kuzey Irak’ta DEAŞ, içeride FETÖ eliyle Türkiye’yi bir terör vesayetiyle sarmaya çalışmıştı. Güney sınırımızın altındaki istikrarsızlık ortamının doğurduğu kitlesel göç ile bu terör vesayeti, tahkim edilmeye çalışıldı. 20’nci yüzyılda siyasete, dini özgürlükler penceresinden bir baskı vardı. Biz Alevi-Sünni, Türk-Kürt ayrımlarını da 20’nci yüzyılda bırakmıştık. Çorum, Kahramanmaraş ve Gazi Mahallesi olaylarında bırakmıştık. Ama 21’inci yüzyılda karşımıza DEAŞ’ı, FETÖ’yü çıkardılar. PKK ve onun siyasallaşmış kadroları tarafından 6-8 Ekim çukur- barikat eylemlerini çıkardılar. Tek tük de olsa birkaç evin kapısına çarpı atmak gibi eylemler ile bazen de göçmen karşıtlığı üzerinden hem içeride hem de etrafımızdaki coğrafyada yeniden bir vesayet kurgulamak istiyorlar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vesayete karşı çözüm ürettiğini belirten Soylu “Türkiye, 20’nci yüzyıldaki tüm bu problemleri ve bunların 21’inci yüzyıla nasıl taşındığını iyi analiz etmiştir. Kıymetli Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan ve onun yol arkadaşları olan sizlerle beraber, bu problemlere doğru çözümler üretmiştir. Her şeyden önce büyük bir devlet gücü üretti. Yollarıyla, hava alanlarıyla, modern şehir hastaneleriyle, istikrarıyla, teröre karşı ortaya koyduğu ciddi operasyon kapasitesiyle, özellikle de dışa bağımlılığı büyük ölçüde bitirerek, vesayete karşı mücadele etmenin ilk temel şartını yerine getirdi. İkincisi; Türkiye, terörle beraber, terörizmle de mücadele etti. Bugüne kadar terörü, kalkınma, yoksunluk ve kenara itilmişlik duygusu üzerinden tahrik ediyorlardı.”
‘Pkk’nın propagandasına darbe vuruldu’
Bölgedeki yatırımlarına dikkati çeken Soylu, şunları kaydetti: “Türkiye bunu, Doğu ve Güneydoğu’ya yaptığı yatırımlarla, hava alanlarıyla, kadın ve gençlik merkezleriyle, yaptığı yollarla, çocuk parklarından okullara kadar ürettiği yüksek seviyede hizmetle, PKK’nın sivil yapılanmalarının, özellikle de kadın ve gençler üzerinden yaptığı propagandaya darbe vurarak, PKK’nın kültür terörizmine müsaade etmeyerek aştı. Ve üçüncüsü; her türlü meselenin konuşulabildiği, ret-inkar-asimilasyon politikalarının terk edildiği bir ortamı, oluşturmuştur.
Bugün Türkiye’de huzur varsa, Doğu ve Güneydoğu’da PKK terör örgütünün etkinliği kalmamışsa, turizmden tutun çarşı pazara kadar bölge ekonomisinde bir hareketlilik varsa, yaylalarda arıcılık, hayvancılık yapılabiliyorsa, ovalarda tarım yeniden yeşeriyorsa, Doğu ve Güneydoğu’daki okullarda okuyan çocuklarımız iyi üniversitelerin iyi bölümlerini kazanabiliyorlarsa, doktor, mühendis, avukat, bilim insanı olabiliyorlarsa Ağrı’da Muş’ta kodlama sınıflarında eğitim alan çocuklar, projeleriyle uluslararası yarışmalarda boy gösterebiliyorsa, organize sanayi sitelerimize talep varsa, üretim artıyorsa; işte bu stratejinin AK Parti kadrolarının, Cumhur İttifakı’nın tavizsiz uygulanması sayesindedir. Bizim terörle mücadelede ortaya koyduğumuz bu bakış, özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin verdiği hızlı karar alma avantajıyla çok daha yüksek bir performans üretmiştir.”