Geçen hafta sonu YKS yani bilinen adı ile “üniversite sınavı” yapıldı. Adaylar arasında pek çok söyleniyor ama bunlar büyük ölçüde eğitim bilimcilerin (kısmen ekonomistlerin işi ama bu yazıda o kısma pek değinmeyeceğiz) işi. Bu yazıda “üniversite sınavı” sayesinde kurulmuş olan ekonomik düzeni inceleyeceğiz.
Öncelikle söyleyeyim, bu yazıyı verilerle doldurmayacağım çünkü bu anlaşılmayı zorlaştırıyor. İlk olarak üniversite sınavına giren öğrenciler. Bu yıl sayısal verilere henüz ulaşamasak da 3 milyon civarı öğrenci sınava girdi ve bunların önemli bir kısmının hedefleri var. Bu hedef doğrultusunda çalışırken özel dersler, test kitapları, dershaneler gibi pek çok yere para veriliyor. Bu şekilde aslında bir sektör meydana geliyor.
İstihdam ayağında dershaneler, yayınevleri ve okullar başı çekiyor. Burada istihdam edilen öğretmenler ve hizmetliler eğitim sektörünün küçümsenmeyecek bir ayağını oluşturuyor. Ayrıca özel dersler ve bazı “e- öğrenme platformları” sayesinde başarılı üniversite öğrencileri ve öğretmenler gelir sağlıyor.
Bir diğer ayak firmalar. Dershaneler ve okullarla ilgili pek çok tartışma var: buradaki öğretmenlere asgari ücretin altında ücret verilmesi başta olmak üzere pek çok mobing ve baskı olayı yaşanıyor. Yayınevlerinde soru yazan öğretmenlere de çok cüzi ücretler verildiği yine “herkesin bildiği bir sır”. Yayınevleri ve dershanelerin sağladıkları getirileri bilemiyoruz (keşke büyük yayınevlerinden bir tanesi halka arz olsa biz de kar marjlarını, personel giderlerini görsek!). Eğer bilseydik buradaki paraların büyüklüğünü de daha iyi anlayabilirdik.
Diğer bir kanat ise kırtasiyeciler ve toptancılar. Yayınevleri kendileri de satış yapıyor ancak yapılan satışlarda kırtasiye ve toptancıların oranları küçümsenmemeli. Zaten eğitim endüstrisi esasında kendisine “kırtasiyeciler” gibi bir esnaf grubu yarattı (elbette kırtasiyecilik sadece eğitim endüstrisi ile ilgili değil ama eğitimdeki bu endüstrileşme sayesinde ortadaki rant artınca bu esnaf grubu genişledi). YKS sürecinde satılan bu kitaplar da bu esnaf grubunun bir gelir kalemi haline geliyor.
Kısacası sadece üniversite sınavı deyip geçmeyin. Sizin en alakasız zannettiğiniz alanlar bile bazen doğrudan ekonomi ile ilgilidir.