Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Türkiye, artık yüksek teknolojili ürünlerin pazarı değil tasarımcısı, üreticisidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Yükseköğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, ATO Congresium’da Ankara Bilim Üniversitesi ve Türkiye Verimlilik Vakfı tarafından düzenlenen, Türkiye’de verimliliğin artmasına katkı sağlayan ileri düzey yerli ve milli teknoloji ürünlerinin sergilendiği ‘5’inci Verimlilik ve Teknoloji Fuarı’na katıldı. Fuarın açılışında konuşan Fuat Oktay, Türkiye’nin dijitalleşme adına attığı yeni adımlara değindi.
Oktay, “Biz Türkiye olarak Cumhurbaşkanı’mız liderliğinde ‘yüksek katma değerli yapısal dönüşüm’ ve ‘sürdürülebilir ekonomik büyüme’ hedefimizi ‘milli teknoloji, güçlü sanayi’ vizyonuyla hayata geçiriyoruz. Vizyonumuzun alt eksenleri ise sanayide verimlilik artışı, dijital dönüşüm ve bölgesel kalkınmadan oluşuyor. Yapay zeka, nesnelerin interneti, artırılmış gerçeklik, büyük veri, robotik, siber güvenlik ve sensör teknolojileri gibi alanları; geliştirilmesi öncelikli kritik teknoloji alanları olarak belirledik. Bu alandaki girişim ve icatları öncelikli olarak destekliyoruz. ‘Türkiye Yüzyılı’na ilerlerken teknoloji odaklı projelerimizi birer birer hayata geçirerek altyapımızı güçlendiriyoruz” dedi.
‘YAPAY ZEKA KAPASİTEMİZ 5 KAT ARTACAK’
Fuat Oktay, elektrikli araç piyasasında küresel marka olma hedefiyle hayata geçirilen ve nesnelerin interneti altyapısına sahip olan yerli otomobil Togg’un, 2023 Mart’ında yollarda olacağını hatırlattı. Oktay, Türkiye’nin ilk milli haberleşme uydusu Türksat-6A’nın üretim ve entegrasyon faaliyetlerini de tamamladıklarını, 2023 yılında yörüngesine fırlatacaklarını kaydetti. Oktay, “İlk milli gözlem uydusu ‘İmece’nin uçuş modelinin testlerine başladık. Bu uydumuz da 2023’te yörüngesinde olacak. Yeni nesil süper bilgisayarımız ‘TRUBA’nın yer alacağı yeni veri merkezimizi 2023 yılında Ankara’da açıyoruz. Böylece ülkemizde yapay zeka alanında yapılacak çalışmalarda kapasitemiz tam 5 kat artacak.
Savunma sanayisi altyapımız sağlık teknolojilerini, lojistik altyapımız e-ticareti, otomotiv sektörün bilişim ve otonom sektörleri ve temiz enerji altyapılarını besledikçe katma değeri yüksek üretim kapasitemiz daha da artacak. 2023 yılında teknoloji geliştirme bölgelerinin sayısını 100’e çıkarmayı hedefliyoruz. Dijital devlet çalışmaları sayesinde kamunun elinde bulunan büyük veriyi karar destek mekanizmalarında kullanmak için adımlar atıyoruz. ‘Türkiye Yüzyılı’nı dijitalleşmeyle milli teknolojiyle ve inovasyonla yükselteceğiz. Verimlilik artışıyla güçlendirilmiş bir ekonomik model ile 2053 ve 2071’e daha güçlü bir Türkiye taşıyacağız” diye konuştu.
‘BİZİM YÜZÜMÜZ GELECEĞE DÖNÜK’
Türkiye’nin, artık teknoloji üreticisi devlet olduğunu kaydeden Oktay, “Ülkemize kazandırdığımız eserlerde de öncü teknolojileri kullanmaya her zaman özen gösterdik. Bizim yüzümüz daima geleceğe, ilerlemeye, dönüşüme dönüktür. Bu sayede bugün siber vatanda egemenliği, milli uzay programımızı, yeşil büyümeyi hayata geçirebiliyoruz. Muhalefetteki kafaya kalsaydı, bugün ne çığır açan teknolojiler arasında gösterilen yerli- milli ürünlerimiz ne de dünyaya uyum sağlayabilen bir üretim yapımız olurdu. Görünen o ki Türkiye’nin tarım teknolojisi, yenilenebilir enerji altyapısı, nükleer enerji yatırımları, savunma sanayisi 6+1’lik masa için tehdit oluşturuyor.
Yunanistan ‘Kızılelma’dan ne kadar çekiniyorsa bunlar da o kadar çekiniyor. Dışarıdaki Türkiye düşmanları, ülkemizin enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmasını ne kadar istemiyorsa 6’lı masa da o kadar istemiyor. Masalarının gizli ortağı; FETÖ’sü, PKK’sı ve bunların efendileri Türkiye’nin tam bağımsız olmasını ne kadar istemiyorsa 6’lı masa da o kadar istemiyor. Biz ne bunların gerici zihniyetine bakarız ne de ülkemiz üzerinde oynanmaya çalışılan oyunlara müsaade ederiz. Türkiye, artık yüksek teknolojili ürünlerin pazarı değil tasarımcısı, üreticisidir” dedi.
ÖZVAR: ÇAĞIN GEREKLİLİKLERİNE UYGUN PLANLAMA MERKEZİMİZDE
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ise teknoloji alanındaki yenilikçi hamlelerde yetkin gençler yetiştirmenin önemine değinerek, “YÖK olarak ulusal ve uluslararası ölçekte kritik önem arz eden konularda önemli adımlar atıyoruz. Bizler biliyoruz ki sorumluluklarımız, akademik bir misyon ile eğitim öğretim alanıyla sınırlı kalmamaktadır. Çağın gerekliliklerine uygun planlama ve uygulamalara, politikalarımızın merkezinde yer veriyoruz. Ülkemizin geleceğine yönelik ihtiyaçların farkında olan, teknoloji alanındaki dinamik dönüşümlere hakim nesiller yetiştirmeyi önemli bir vazife olarak görüyorum. Bu nedenle böylesi kıymetli çabaların da ülkemizin geleceği için oldukça kıymetli olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum” diye konuştu.