Eğitimde fırsat eşitliği sunmayı hedefleyen Can Uysal, dijital teknolojileri eğitim sistemine dahil ederek imkanı kısıtlı binlerce öğrenciye liderlik etmenin eğitim kalitesindeki önemini vurguladı.
Eğitimde fırsat eşitliği sunmayı hedefleyen Can Uysal, “Ülkemizde önemli bilim insanları, girişimciler, sanatçılar, ekonomistler ve işletmeciler yetiştirebilmemiz için özgün ve yenilikçi müfredatlar oluşturmamız gerekli. Eğitim kurumlarının başarısını artıran bu uyarlama sistem sayesinde daha eğitimli ve eşit imkanlara sahip bir nesil yetiştirebiliriz” dedi.
Son dönemde online eğitime geçişle birlikte hızlanan dijital entegrasyonların özellikle düşük gelirli aileler için büyük bir zorluk olduğunu açıklamasına ekleyen Uysal, teknolojik cihazlara erişimi kolaylaştırmanın odaklanılması gereken bir başka konu olduğu vurgusunu yaptı. Ayrıca internet kullanımının, zamandan çalma ve dikkat dağıtma gibi faktörleri önlemek amacıyla iyi yönetilmesi gereken bir aralık olduğunu söyledi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayınlamış olduğu “2021 Yılı Çocuklarda Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması” raporuna göre, 6-15 yaş arasındaki çocuklar için i̇nternet kullanımı 2013 yılında yüzde 50.8 iken, 2021 yılında yüzde 82.7 seviyesine yükseldi. Aynı raporda düzenli i̇nternet kullanan çocukların interneti kullanma amaçlarına yönelik bilgiler de paylaşıldı.
Buna göre ödev ya da öğrenme amacıyla internete başvuran çocukların oranı yüzde 83.6 olarak belirtilirken, çevrimiçi derse katılma amacıyla i̇nternet kullanan çocukların oranı ise yüzde 83.6 olarak belirtildi. Yine 6-15 yaş arasındaki çocuklar için değerlendirildiğinde, kendisine ait en az bir bilişim teknolojileri ürünü olan çocukların oranı 2021 yılında yüzde 66,6 oldu.
“YENİ NESİL EĞİTİM UYGULAMALARI İÇİN HAREKETE GEÇMEK GEREK”
Mevcut araştırmaya değinen, eğitimin kalitesini artırmak için çocuk yeteneklerini öne çıkarmaya ve özellikle eğitim alamayan çocuklar için yaratıcı çözümler üretmeye odaklanılması gerektiğini belirten Uysal, “Artık yeni nesil eğitim uygulamaları yapmak için sözde kalmayıp harekete geçmek gerek. Dünyadaki diğer ülkelerin eğitime bakış açısını kavramak, farklı sistemleri Türk eğitim yapısına adapte etmek, bu alandaki gerekli çalışmaları sürdürmek ve ileriye dönük teknolojik çalışmaları yakından takip etmek bir hayli önemli.
Bununla birlikte makro ve mikro ölçekli ekonomik gelişmelerin de incelenmesi, para yönetimi konusunda uzmanlık sahibi olunması ve kurum kurma aşamasında bütçe kontrolünün iyi sağlanması eğitim alanının yaygın, ucuz ve kaliteli olması adına en temel gereksinimlerden” diye konuştu.
“DİJİTAL ALTYAPILARI EĞİTİM SİSTEMİNE UYGULAYAN YAKLAŞIMLAR BAŞARI SAĞLIYOR”
Dijital altyapıları eğitim sistemine uygulayan yenilikçi yaklaşımların ülke genelinde gerçekleşen merkezi sınavlarda ciddi başarılar yarattığını belirten Uysal, “Sınıflarda ileri teknoloji akıllı tahtalar oluşturmak, 3D gözlükler ve 3D sistemler kullanmak, ders anlatımlarını simülasyonlardan faydalanarak yapmak iyi geri dönüşler alınmasını sağlıyor ve başarıyı tetikliyor.
Ayrıca portatif sunum sağlayan dijital araçlar kullanmak, VR gözlüklerle eğitim modelleri geliştirmek, Metaverse dünyasını eğitim sektörüne adapte etmek, i̇nternet ve mobil uygulama kullanımının eğitime entegrasyonunu arttırmak, teknoloji ve bilişim laboratuvarları geliştirmek gibi planlar var” dedi.
“HEDEF, ÖNYARGILARDAN ARINMIŞ ÖĞRENCİLER YETİŞTİRMEK”
Temel öğreti felsefesinin aktif öğrenme ile oyunlaştırmaya dayandığını açıklayan Uysal, çocukların derse aktif biçimde katılımına odaklandığını söyledi ve sadece dinleyenden ziyade öğrenen, paylaşan, takım çalışmasına yatkın ve önyargılardan arınmış öğrenciler yetiştirmenin hedefi olduğunu bildirdi.
Günümüz eğitim sistemlerindeki sorunlara vurgu yaparak çocukların teknoloji bombardımanına tutulmasının yanı sıra; ailelerin başarılı olma baskısıyla karşılaştığını da belirten Uysal, “Psikolojik travmalar yaşamadan, yalnızlaştırmadan, çocukların kitapla bağını koparmadan teknoloji entegrasyonu yapmak çok önemli. Bu nedenle hem rehberlik servislerini hem de uygulamalı öğretimleri ders müfredatlarına eklemeliyiz. Bu sırada okul öncesi eğitimin en önemli konulardan olduğunu unutmamalı ve sosyal sorumluluk bilinci sürekli gelişen bireyler yetiştirmeliyiz” dedi.