Bir gece gördüm ben, yerin ve göğün bir olup göz yaşı akıttığı.
Bu gece ile birleşen harabe bir ev, yıkık duvarlar, soluk ampullere donanmış karanlık bir tavan, ve geceyi seyreden yorgun bir göz. Bacasından duman yerine ağıt tüttüren bir ev.
Simsiyah bulutlar, yıldızsız bir gök yüzü.
Bir gece gördüm, öncesinde benzer tek bir gecenin olmadığı, o geceden sonra gelen her gecenin ondan daha acı olduğu bir gece. Gelenin gideni arttığı bir gece bu. Özlemin arşa uzandığı, göz yaşlarının topraklara karıştığı, sayısız gerçekleşmemiş hayal ve ukdelerle dolu bir kursak..
İşte böyle bir gece gördüm ben.