Prof.Dr. Bayram Öztürk “Türkiye’nin başta Karadeniz olmak üzere daha fazla koruma alanı ilan etmesi gerekiyor” dedi
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Türkiye’nin ev sahipliğinde önümüzdeki hafta Antalya’da düzenlenecek ‘Barselona Sözleşmesi 22’nci Taraflar Toplantısı’nın (COP22), geçen ay İskoçya’da düzenlenen Glasgow İklim Zirvesi’nden sonra yapılan en büyük etkinlik olacağı belirtildi. Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) Başkanı Prof.Dr. Bayram Öztürk, Akdeniz’deki kirlilik, yabancı türler, biyo-çeşitlilik kaybı ve iklim değişikliği krizinin ele alınacağını burada alınacak kararların etkili biçimde uygulanması gerektiğini söyledi.
Antalya’da 7-10 Aralık tarihinde 21 Akdeniz ülkesi ve AB, Birleşmiş Milletler Çevre Programı Akdeniz Eylem Planı’nın (UNEP/MAP) çatısı altında düzenlenen zirve 1976’da hayata gecen ve 1995’te yeniden düzenlenen Barselona Sözleşmesi’nin 45’inci yıldönümünde gerçekleştirilecek. Zirvenin önemli gündem maddeleri; kirlilik, biyo-çeşitlilik kaybı, iklim değişikliği krizleri olarak belirlendi. Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) tarafından yapılan açıklamada, Antalya’da alınacak kararların en kısa sürede ve etkili biçimde yaşama geçirilmesi gerektiği vurgulandı.
“HEDEF MAVİ BİR AKDENİZ”
Antalya’daki zirvede 9 Aralık’ta yapılacak COP22 Bakanlar Oturumu’nun teması; “Mavi Bir Akdeniz’e Doğru: Kirlilikten Arınmış Bir Miras Bırakma, Biyoçeşitliliği Koruma ve İklim Dengesini Sürdürme” olarak belirlendi. Bu oturuma UNEP İcra Direktörü Vekili Joyce Msuya, Çevre, Şehircilik ve iklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Akdeniz ülkelerinden çok sayıda çevre bakanın katılacak. Toplantı süresince BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (CBD) İcra Sekreteri Elizabeth Mrema ve BM Genel Sekreteri Okyanus Özel Temsilcisi Peter Thomson’ın COP22’ye mesajları yayınlanacak.
IUCN Dünya Koruma Kongresi, CBD COP15 ve son olarak Glasgow’daki UNFCCC COP26 gibi küresel toplantıların sonrasında gerçekleşecek olan Barselona Sözleşmesi COP22 toplantısı, ‘Akdeniz’in Taraflar Toplantısı’ olarak havzanın üç kıyısındaki ülkeleri bir araya getirerek kapsayıcı bir politika diyaloguna imkan sağlayacağı ifade edildi. Antalya’daki zirvenin bölgenin geleceğini şekillendirecek çok sayıda taslak kararı içerdiğine dikkat çekildi.
TOPLANTIDA ELE ALINACAK BELGELER
Antalya’da mercek altına alınacak belgeler arasında Akdeniz’in bütün olarak ‘Sülfür Oksitler için Emisyon Kontrol Bölgesi’ ilan edilmesi, 2020 sonrası Akdeniz Bölgesi’nde Biyo-çeşitliliğin Korunması ve Doğal Kaynakların Sürdürülebilir Yönetimi için Stratejik Eylem Planı (Post-2020 SAPBIO), etkili ve birbirini destekleyen denizel ve kıyı koruma alanları sistemi oluşturulması, kara kaynaklı kirliliğe karşı şehirsel atık yönetimi bölgesel planları, gemi kaynaklı kirlilik için 2022-2031 bölgesel stratejisi, yeşil ve döngüsel işletmelerin desteklenerek döngüsel ekonominin güçlendirilmesi ve Antalya Bakanlar Bildirisi yer alıyor.
“AKDENİZ’DE 60 YILDA 1.5 DERECE SICAKLIK ARTTI”
TÜDAV, Akdeniz’de denizel biyo-çeşitliliğin korunması konusunda yıllardan bu yana bilimsel çalışmalar yürütüldüğünü, büyük önem taşıyan bu konuda çeşitli platformlarda dikkat çekilmeye çalışıldığını hatırlattı. Açıklamada, Akdeniz’deki kirlilik, yabancı türlerle mücadele, biyo-çeşitlilik kaybı-iklim değişikliği gibi krizler karşısında Antalya’daki zirvede alınacak kararların en kısa zamanda ve etkili bir biçimde uygulamaya getirilmesi gerektiği kaydedildi.
İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi ve TÜDAV Başkanı Prof.Dr. Bayram Öztürk, Akdeniz Havzası’nda deniz yüzey suyu sıcaklığının son 60 yılda 1.5 derece arttığını, buradaki deniz çayırlarının koruma altında olmasına karşın son dönemde Akdeniz’in akciğerleri olan bu çayırların dağılım alanında çekilmeler göründüğünü ama mutlaka korunması gerektiğini belirtirken, şöyle dedi:
“Akdeniz’deki bu çayırlar sıfır maliyetle iklim krizinde bizleri koruyacak en büyük silahtır ve etkin olarak korunması gerekmektedir. Akdeniz’e giren yabancı istilacı türlerle yapılan mücadele de bu büyük önem taşıyor. Asıl olan yerli türlerin korunmasıdır. Yerli türlerin korunması halinde daha az yabancı tür denizlerimizde görülecektir. 2030 yılında Denizlerin yüzde 30’unun koruma alanı ilan edilmesi için Türkiye’nin başta Karadeniz olmak üzere daha fazla koruma alanı ilan etmesi gerekiyor.”
Antalya’da düzenlenen COP22 süresince TÜDAV’ın Okyanus 10 Yılında yabancı türler temalı sergisi ziyaretçilere açık tutulacak.