18 Ekim haftası; Terazinin kefesi. Jüpiter ve Merkür düz seyrinde.
Jüpiter, bolluğun, bereketin, refahın gezegeni. Ahlaklı olduğumuz sürece en önemli koruyucumuz. Şansımız. Bu sene Balık burcuna geçtiğinde 2022 yılıyla ilgili kısa bir ipucu verdi. Neptün’ün de Balık burcunda olmasıyla birlikte maneviyatın çok önemli olacağı, şifalanacağımız bir zaman diliminin provasını yaptık hep birlikte.
20 Haziran’da ise yine Balık burcunda retrosuna başladı ve Kova’ya geri döndü. Geri hareketi esnasında, tüm yaşadıklarımızı gözden geçirdik, sorguladık. 18 Ekim’de yine düz seyrine kaldığı yerden devam edecek. Haritanızda Kova burcu hangi eve düşüyor bir bakın, o konularda önünüze ilerlemek için fırsatlar çıkabilir.
Her ne kadar şans gezegeni olsa da, Jüpiter ahlakı sınar. Dürüst olmayanlara getirdiği sınavlar Satürn’ün sınavlarından daha zordur. İlahi adaletin keskin kılıcını hissedeceğiz.
27 Eylül’de Terazi burcunda, Pluton karesi ile başlayan Merkür retrosu ise 18 Ekim’de geri hareketini bitiriyor. Merkür, düz seyrine geçerken Chironla da karşıtlık yapıyor. Merkür retrosu esnasında yavaşladık, bir adım geri attık, neler olup bitiyor hayatımızda bir baktık. 25 Ekime kadar ise düze çıkmış sayılmayız. Merkür’ün gölge etkisi bir süre daha devam edecek.
Merkür, Pluto karesi saplantılı, takıntılı düşünceler demektir. Merkür, Terazide olduğu için, ilişkimizle ilgili aklımızdan çıkaramadığımız düşünceler. İçsel çatışma. Yoğun kaygı. Kaygıya eşlik eden sıkıntı. Gizli, kapaklı olayların ortaya çıkması ile yaşanan sürtüşmeler. İlişkide güç savaşları gibi temalar geçmiş haftalarda gündemimizi işgal etmiş olabilir.
Merkür, Chiron karşıtlığı ise tüm bu yaşananlar esnasında sözlerimizle birbirimizi yaralayabileceğimizi işaret ediyor. Hep vurguladık, dil yarası kılıç yarasından keskindir diye. Terazi de der ki dedik, söyleyeceğimiz ne varsa nazikçe de söylenebilir. Umarım bu süreçte, Terazinin en kuvvetli silahı olan diplomasiyi kullanmayı başarmışsınızdır.
Tüm bu konular 20 Ekim Dolunay’ı ile sonuçlanacak gibi gözüküyor. Bir bakalım, bu Dolunay ne söylüyor.
Zor bir Dolunay, Terazinin kefesi
Evrende muhteşem bir denge vardır. Ne fazla, ne eksik. Bir orkide için toprağının hafif nemli olması yeterli, fazla suya ihtiyaç duymaz. Bir Balık ise suyun dışında yaşayamaz. Her canlının ihtiyacı farklıdır. Denge demek, bu nedenle, eşitlik demek değildir.
Her ilişkinin de ihtiyaç duyduğu bir denge vardır. “Ben’’, “Sen’’ dengesi. “Alma’’, “Verme’’ dengesi. Verilenin fazlası da, azı kadar ilişkiye zarar verebilir. Karşınızdakine gereğinden fazla değer verirseniz, muhtemelen sizi hor görür. Eğer böyle olmasaydı, hayatları boyunca saçını süpürge eden annelerimizin hepsi kraliçeler gibi yaşardı.
6 Ekim tarihinde bir Yeni Ay oldu. Bu Yeni Ay’la birlikte ilişkilerimizi mercek altına aldık. Sorguladık. Uzlaşmaya çalıştık. Denge aradık. “Ben’’i ve ‘“Sen’’i Terazi’nin kefesine koyduk. Yeni Ay döneminde, aldığımız kararların, davranışlarımızın, sarfettiğimiz sözlerin meyvesini bu Dolunay’da toplayacağız. Peki bu meyve tatlı mı, ekşi mi olacak acaba?
Dolunay 20 Ekimde, 27 derece Koç burcunda gerçekleşecek. Çok sert açılar yapıyor gökyüzünde. Bir kaç gün öncesinden gerginliği hissedebilirsiniz. Koç baş bölgesiyle ilgilidir. Baş ağrıları olabilir. Yine baş bölgesiyle ilgili kazalara, ateşli hastalıklara da açık bir dönem. Koç enerjisi, Ateş enerjisi. Bir sonlanma enerjisi var havada. Patlamak üzere olan yanardağ.
Koç – Terazi aksı, “Ben – Sen’’ dengesine son noktayı koyuyor. Koç burcu “Ben” der. Kendini seçer. Kendi isteklerini. Dolunay esnasında Mars, Pluto karesi aktif. Sert. Fevri davranabiliriz. Öfkemize hakim olamayabiliriz. Uç noktada, kavga, dövüş ve akabinde sarfedilen yıkıcı sözler.
Dolunay’da temeli sağlam olmayan ilişkiler bitebilir. “The end’’. Peki bu kötü bir şey mi? Bence değil. Şems-i Tebrizi’nin çok sevdiğim bir sözü var. Siz de bilirsiniz:
“Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye, endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?’’.
Eski bir evin önce temelini sağlamlaştırırsınız, sonra renovasyon yapıp, yenilersiniz. İlişkinin temelinde sevgi varsa, umut vardır. Baktınız temel çok çürük, ev zaten harabe, işte o zaman kökten değişim lazım. Çürük temel üzerine yapacağınız bina en ufak bir depremde yıkılır zaten ve siz ölümle yüzleşirsiniz. Bu nedenle başımıza gelen, felaket gibi gözüken olaylar bazen bizi korumak içindir. Bir ayrılık yaşarsanız bunu düşünün.
Dolunay uzak dereceyle de olsa Jüpiterle olumlu açı yapıyor. Jüpiter düz seyrinde. Kova burcunda. Özgürlük. Özgürleşmek. Yeniliklere açık olmak. Yeni olan. Demek ki neymiş? Zaman işlevsiz olanı bırakma, faydadan çok zarar vereni terketme, alışkanlıklarımızın prangalarını kırma, özünü seçme, özgürleşme saatiymiş. İlişkinin temeli sağlamsa zaten bir dolunayla yıkılmaz.
Dolunaydan özellikle Terazi, Koç, Oğlak ve Yengeç burcunun 27 derece ve civarında gezegenleri olanlar, daha fazla etkilenecek.
Son damga: Mars, Pluto Karesi kesinleşiyor
Mars, Pluto karesi bu Cuma kesinleşiyor. Dananın kuyruğu kopacaksa bugün kopacaktır. Öfke kontrolü konusunda sorunlar yaşıyorsanız, gökyüzü bol bol pratik yapma imkanı sunuyor. Dürtüsünü kontrol eden, karlı çıkar.
Bu yıkıcı, güçlü enerjiyi kendinize çevirmek istemiyorsanız, dışarıya yönlendirmeyi deneyebilirsiniz. Tekme, tokat birinine dalmak da bir seçim olabilir tabi, ama en iyisi biz spor yapalım. Dövüş sporları, süper olur mesela. Boks eldivenleriniz hazır mı? Alternatif olarak, enerjiyi dönüştürmeyi de deneyebilirsiniz. Yoga, meditasyon ne işe yarar, tecrübe etmek için yine uygun zamanlar.
Mars etkisi çok kuvvetli. İlişkileriniz, ortaklıklarınız sonlanabilir. Fevri tepkiler verebilirsiniz. Düşünmeden kararlar alabilirsiniz. Öfke anında, sonradan pişman olacağınız sözler söyleyebilirsiniz. Mars enerjisiyle, trafik kazalarında artış olabilir. Burada daha bir çok felaket senaryosu yazabilirim. Mars, Pluto kare açısı olabilecek en sert açılardan biri çünkü.
Ama herkes bu etkileri bu kadar sert yaşar mı dersiniz? Sanmam. Bazı insanlar vardır, hayat hikayelerine bakarsınız, yok yoktur. Pişmiş tavuğun başına gelenlerden iyice değildir halleri. Ama o insanla yan yana geldiğinizde anlarsınız, o farklıdır. Yaşananlara bir deneyim olarak bakar. Etrafına güven, ve sakinlik yayar. Teslimiyet içerisinde hayatı her haliyle kabüllenmiştir. Farkındalık işte bu nedenle önemlidir. Farkındalığı yüksek kişiye ne Dolunay tesir eder, ne sert tutulmalar.
Koç burcu ben kendimi seçiyorum der. Peki biz kendimizi ne kadar tanıyoruz. Kendimi seçiyorum derken, kimi seçtiğimizi nereden bileceğiz?. Bu yaşananlardan öğrenmemiz gerekeni ne kadar öğrenebiliyoruz? Bir şaman öğretisi şöyle der: “Ders sen öğrenene kadar devam eder’’.
Nelson Mandelayı bilir misiniz? Adalet için, özgürlük için savaştı. Hayatının 27 yılı hapiste geçmiş bir dünya lideri o. 72 yaşındaydı hapisten çıktığında. Özgürlüğün aslında zihinde, ruhta olduğunun yaşanmış bir örneği. “Ben asla kaybetmem, ya kazanırım, ya da öğrenirim’’ der Madiba. Hayatın anlamını çözmek böyle bir şey olsa gerek.
Sevgiyle kalın,