İstanbul Üniversitesi ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün destekleriyle Sultanbeyli Belediyesi ve Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen 14. İstanbul Edebiyat Festivali dün başladı.
Festivalin ilk günü Beyazıt Cemil Bilsel Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen açılış töreniyle başladı. 14. İstanbul Edebiyat Festivali’nin ilk günü kapsamında Prof. Dr. İskender Pala da öğrenci ve davetlilere konferans verdi. Belgesel, söyleşiler ve şiir dinletilerinin yapıldığı programda; 14. İstanbul Edebiyat Festivali Rasim Özdenören Özel Ödülü de verildi. Alim Kahraman, Nezir Eryarsoy, Saliha Tunç ve İz Yayıncılık ödüle layık görüldü.
“ŞAİRLERİMİZ, ÖĞRENCİLER İLE BULUŞUP RASİM ÖZDENÖREN’İ ANLATACAKLAR”
Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, “İstanbul Edebiyat Festivali bizim geleneğimiz oldu. Geçen yıl düzenlediğimiz 13’üncü Edebiyat Festivali’ni Sezai Karakoç anısına düzenlemiştik. 14’üncüsünü ise gül yetiştiren adam olarak bilinen Yedi Güzel Adam’ın son halkası merhum Rasim Özdenören üstadımız adına düzenlemiş olduk. Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul şubesi, İstanbul Üniversitesi ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü de burada bizim paydaşımız oldu, onlara teşekkür ediyoruz.
Bugün açılış konferansımızı kıymetli hocamız İskender Pala ile İstanbul Üniversitesi’nin tarihi salonu Cemil Bilsel Konferans Salonu’nda gerçekleştireceğiz. Ardından İstanbul’un farklı okullarında, Sultanbeyli’mizdeki okullarımızda kıymetli yazarlarımız, şairlerimiz öğrenciler ile buluşup Rasim Özdenören’i anlatacaklar. İstanbul Yazarlar Birliği’nin Kızlarağası Medresesi’nde de üç gün boyunca edebiyat şöleni devam edecek. Edebiyatseverleri 26-20 Aralık arasında gerçekleştireceğimiz tüm etkinliklere davet ediyoruz” dedi.
“BU SALONDA PEK ÇOK ÜSTADIN AYAK İZİ VAR”
Katılımcılara konuşma yapan Prof. Dr. İskender Pala ise “Bu salonun ihtişamına yakışır bir edebiyat şöleni olsun duası ve temennisiyle söze başlıyorum. Bu salonda pek çok üstadın ayak izi var. Birisinin oturduğu koltuğun üzerinde olduğunuzu hissedin lütfen. İstanbul bizatihi bu salon da demek o yüzden; buradan yolu geçenler, burada sesini bırakanlar, bu duvarlara kokusunu sindirenler bugün bize ancak edebiyat, şiir ve söz yoluyla kendilerini yeniden hatırlatıyor. Rasim Özdenören dostumdu, beraber çalışma bahtiyarlığına da eriştim. Arkadaşlarım bugün için bana konu verirken ‘İstanbul’un şiiri şiirin İstanbul’u’ başlığıyla konuşun hocam dediler. Ben şiirin İstanbul’unu anlatırken siz de Rasim Özdenören’e içinizden bir Fatiha okursanız bugün onun adına düzenlenen bu festivalin de ruhaniyetini yeniden ona takdim etmiş oluruz” ifadelerini kullandı.