14 Şubat Haftası: Sevgililer gününe özel, Türkiye için yeni bir dönem ve 16 Şubat Aslan Dolunay’ı
Dolu Dolu bir hafta. 14 Şubat’ta sevgililer günü ile başlıyor. Sevgililer gününün hikayesini kısaca bilmek ister misiniz?
Sevgililer günü, Aziz Valentine günü
Fransa’da ve İngiltere’de 14 Şubat geleneksel olarak kuşların çiftleşme günü olarak biliniyormuş. Sevgililer de birbirlerine Valentine (sevgili, hoşlanılan kişi) diye hitap ettikleri güzel sözler yazan notlar veriyormuş. Sevgililer günü burdan çıkmış diyor bazı kaynaklar.
Bazı kaynaklara göre ise sevgililer günü M.s 3.yüzyılda Roma’da yaşamış Aziz Valentine’nin ismine adanmış.
İmparator 2. Claudius, ordusunda savaşacak asker bulamayınca Roma’daki tüm nişan ve evlilikleri yasaklamış. Çünkü, ona göre, bunun sebebi, Romalı erkeklerin aşklarını ve ailelerini bırakmak istemedikleriymiş. Aziz Valentine, Claudius’un yasağına rağmen gizlice çiftleri evlendirmeye devam etmiş. İmparator bu durumu öğrenince Aziz Valentine tutuklanmış ve 270 yılında, 15 Şubat tarihinde idam edilerek öldürülmüş.
Bu olaydan çok daha sonra, 496 tarihinde, Papa Gelasius 14 Şubat gününü,“Aziz Valentin” günü olarak ilan etmiş. Bu yüzden: “Sevgililer Günü” bazı toplumlarda “Aziz Valentin Günü” olarak kutlanılıyor.
Zeus’un Karısı Juno, nam-ı diğer Hera
Venüs aşk, sevgi dilimiz ve Mars arzularımız Şubat ayının 12’sinden, Mart’ın 12’sine kadar beraberler. Bu kavuşum önce Venüs’ün sevmediği soğuk ve mesafeli Oğlak Burcu’nda gerçekleşiyor. Daha sonra ise, yine Satürn yönetiminde olduğu için Venüs’ün çok güçlü bir yerleşimde olmadığı Kova Burcu’nda gerçekleşecek. Bu ikili beraberlikleri esnasında, sürprizlerin gezegeni Uranüs’le çok uyumlu bir açı yapıyor.
Meali: Sürpriz aşklar. Kimler için? Kavuşum Oğlak Burcu’ndayken Boğa, Başak, Akrep, Balık ve Yengeç burçları için. Kavuşum Kova Burcu’ndayken Kova, Terazi, İkizler, Yay ve Koç burçları icin.
Peki her sürprizli aşk hayırlı mıdır? Oğlak Burcu ciddi ilişkilerle alakalı. Venüs Oğlak Burcu’nda gerçekçidir, gelenekseldir. Statü ve saygınlık ilişkide önemlidir. Geçici hevesler yerine, kalıcı, uzun vadeli ilişkiler ister. Kişi kendini ilişkide yetersiz, değersiz hissedebilir. Kendi değerini malda, mülkte, isminin başındaki ünvanda arayabilir. Bu nedenle zengin, kendinden daha üstün gördüğü, statü sahibi biriyle ilişki kurmak isteyebilir.
Juno, evlilik asteroidi. Yunan mitolojisinde Zeus’un yani Jüpiter’in karısı, nam-ı diğer Hera. Maalesef kötü bir konumda. Juno, evlilik, uzun soluklu ciddi ilişkiler, çocuklu ilişkiler demektir. Dünya ile Juno asteroitinin her Şubat ayının 10’u ile 17’si arasında yaptığı özel göksel pozisyondan dolayı, Şubat ayı aşk ve evlilikler için özel bir aydır. Eski topluluklar Juno’nun bu konumunun evlilik, aşk, ilişki konuları üzerindeki etkisini farketmişler.
Eski Roma’da 14 Şubat kadınlık ve evlilik tanrıçası Juno’ya saygı günü olarak kutlanırmış. Bu günü takip eden 15 Şubat gününde ise Lupercalia Bayramı başlıyormuş. Lupercalia “Kurtlar Bayramı”. Romalılar Kır ve Çoban Tanrısı Pan’a, lupus (‘kurt’) sözcüğünden türetilen Lupercus demişler. Pan rahipleri her yıl 15 Şubat’ta kentin arınmasını ve bereketi sağlamak için bazı ritüeller ve arınma törenleri yaparlarmış.
Roma’nın kurucuları Romulus ve Remus’un bir dişi kurt tarafından emzirildiği Lupercal mağarasında, bereket için keçi, arınma için köpek kurban edilirmiş. Kurban edilen keçilerin derilerinden yapılmış postlara bürünmüş rahipler koşarken, keçi derisinden yapılmış kamçılarla özellikle kadınlara vururlarmış. Kırbaçlanmanın cinsel gücü ve doğurganlığı arttırdığına inanıldığı için pek çok kişi kamçılanmak istermiş.
Bu bayram gençlerin evlenmelerine de ön ayak oluyormuş. Lupercalia Bayramı’nın arife günü yapılan çekilişte, Romalı genç kızlar isimlerini küçük kağıt parçalarının üzerine yazıp bir kaseye koyuyorlarmış. Romalı erkekler ise kavanozdan bu kağıtları çekerek üzerinde hangi kızın ismi yazıyorsa o kızla bayram eğlenceleri boyunca beraber oluyorlarmış. Eğer birbirlerine âşık olurlarsa bu birliktelik genellikle evlilikle sonlanıyormuş.
Bu günümüze gelirsek. Juno’nun ezoterik astrolojide farklı pozisyonları var. Bu yılki Şubat Juno’su Panferik Juno. Panferik Sospita. Venüs ile Mars’ın göksel kombinasyonu yeni tanışmaların, aşk ilişkilerinin kapılarını açıyor. Daha önce değindiğimiz gibi, Venüs Oğlak’ta sevmediği bir pozisyonda, ve Lucifer konumunda. Lucifer Venüs, ışık getiren. Güneşten önce doğan. Ezoterik astrolojide kadınlardan gelecek zarar. Merkür, Pluto kavuşumu etkisi devam ediyor unutmayalım. Pluto manipülasyon demek. Takıntı demek. Güç demek aynı zamanda. Güç takıntısı.
Kısaca bu ay başlayacak ilişkilerden pek hayır gelmeyecek gibi gözüküyor. Venüs Oğlak’ta, statü ister, zenginlik ister dedik. Değer duygusu düşmüştür. Merkür, Pluto ikilisi güç takıntısı. Lucifer Venüs de kadınlardan gelen zararı işaret ediyor dedik. İntikam isteyen kadın. Lucifer. Yani istesem de maalesef çok olumlu yorumlayamıyorum bu sevgililer gününü. Yeni aşk ilişkileri olabileceği gibi, intikam için dönmüş eski sevgili de olabilir. Toksik aşk ilişkileri var gökyüzünde bu ay.
Güzel, uzun soluklu ilişkiler, evlilikler değil bahsettilerim. Doğum haritası çok özeldir, unutmayalım. Bireysel haritanızda koruyucu etkiler olabilir. Özel pozisyonlar olabilir. Aşk gözü kör eder derler. Astrolojik bakış açısıyla bu Şubat’ta tanışacağınız kişilere karşı daha temkinli olmanızı öneririm.
Türkiye için yeni bir dönem başlıyor!
Astroloji çeşitli kehanet teknikleri kullanır. Bu tekniklerin en önemlilerinden birisi Secondary Progress (ilerletilmiş harita) dediğimiz tekniktir.
Her bireyin doğum haritası parmak izi gibi özeldir. Potansiyelimizi gösterir. Tüm canlılar bütünün bir parçası. Bütünü bir yap boz gibi düşünsek, biz o yap bozun parçalarıyız. Kusur sandıklarımız ise o parçacığın oyuntuları. Oyuntular olmasa parçalar birbirine oturmayacak.
Doğum haritası potansiyelimizdir. Bize kim olduğumuzu, kim olabileceğimizi gösterir. Söğüt tohumuysan söğüt, alıç tohumuysan alıç, meşe tohumuysan meşe olursun. Doğum haritan ne vaat ediyorsa o olursun. Bu sebeple doğum haritası her zaman esastır.
İlerletilmiş harita ise bize ruhun yolculuğunu gösterir. Her deneyim bizi değiştirir, büyütür. Özümüz değişmez, fakat yeni yetenekler ediniriz, düşüncelerimiz, davranışlarımız, bedenimiz değişir. Tohumdan, fidana, fidandan ağaca. İlerletilmiş harita bize bu yolculuğu anlatır.
İlerletilmiş haritada ruhsal gelişimimizi gösteren Ay’ın fazları çok önemlidir. Bu haritalarda 1 gün = 1 yıl olarak kabül edildiği için, Yeni Ay, Dolunay gibi olaylar çok sık gerçekleşmez. Bu teknikte, Ay bir burçtaki seyrini ortalama 2,5 sene içinde tamamlar. Zodyak etrafında bir tam turu ise 27 – 28 yıldır. Normalde biliyorsunuz Ay’ın zodyak etrafındaki turu 27-28 gün. Yani bir yeni ayın etkisini biz ilerletilmiş haritada 27-28 yıl yaşarız.
Ülkelerin de insanlar gibi doğum haritaları olduğu için ülkemizin gelişim sürecini bu teknikle takip edebiliriz. Ülkemizin İlerletilmiş haritasında 14 Şubat sevgililer gününde bir yeni ay gerçekleşiyor. Yeni ay, yeni başlangıçlar! Ülkemiz için tam 28 yıllık yeni bir dönem başlıyor! 14 derece Kova Burcu’nda ve Ülkemizin 5. evinde.
Kova Burcu yenilik demektir, teknoloji demektir, bilimsel çalışmalar, icatlar demektir, uzay araştırmaları, yapay zeka, robotlar, ve henüz bilmediğimiz yeni keşifler demektir, sıkı sıkıya tutunduğumuz geleneksel olanı, muhafazakar olanı bırakmak, özgürleşmek demektir. Kova Burcu gelecekle ilgilidir. Zaman zaman isyanlarla gelir bu değişim. Eskiye tutunmakta direnen ile yenilik isteyenin çatışması. Özgürlük çağrısı.
Türkiye’nin 5. evinde olduğu için çocuklarımız, gençlerimiz, sanatçılarımız bu değişimde başı çekecek gibi gözüküyor. 28 yıllık bir değişim, dönüşüm süreci. Bu süreç elbetteki kolay olmayacak. Zaman zaman hayal kırıklıkları, engeller, belirsizlikler gözüküyor. Neptün karşıtlığı var çünkü.
Tünelin ucunda daha özgür bir Türkiye varsa eğer, her türlü zorluğu çekmeye değer! Çok kafiyeli oldu.
16 Şubat Aslan Dolunayı
Ayın 16’sında Aslan Burcu’nda kuvvetli bir Dolunay gerçekleşecek. Aslan Burcu sahne ile alakalı. Sahnede olan, göz önünde olan. Güneş gibi parlayan. Yöneticiler, liderler, sanatçılar. Aynı zamanda çocuklarımız. Eğlence sektörü. Tatil sektörü. Borsa ve spekülatif yatırım araçları. Kumar. Flört.
Flört demişken, sevgililer günü geçeli iki gün olmuş. Mars ve Venüs kavuşumda ve çok aktif. Venüs ile Mars’ın gökyüzünde kavuşumu aşk ve ilişki getiriyor. Ama yukarıda bahsettik değil mi? Temkinli ilerlemekte fayda var.
Dolunay zamanları tamamlanmalar, bitişlerle alakalı. Aslan Burcu söz konusu olduğu için insan egosu ön planda. Aslan kendini göstermek ister, ön planda olmak, ilgi görmek, alkış almak ister. Kendini ortaya koymakta bir sorun yok elbette. Hepimiz bu dünyaya farklılığımız ile bir şeyler katıyoruz. Sorun, kişinin egosunun, özünün önüne geçtiğinde başlıyor.
Kendimi “ÖZ”’ümden yola çıkarak mı gösteriyorum yoksa altan alta çalışan değersizlik duygusunu bastırmak, kamufle etmek için kullandığım maskem ile mi? Davranışlarım, sözlerim, benliğime uyuyor mu? Yoksa başkaları beni tanısın, beğensin derken, artık ben mi kendimi tanımaz oldum. Kendime yabancılaştım.
Özelikle ilişkiler vurgusu var gökyüzünde. Hepimiz isteriz ki hoşlandığımız insan bizi beğensin, takdir etsin. Egomuzu okşayacak güzel sözler sarfetsin. Ama gerçek olmayan bir ilişki ne kadar kalıcıdır? İnsan bir oyunu ne kadar sürdürebilir? Seni değil de, göstermek istediğini beğenen kişi, gün gelir çekip gitmez mi? O gittiğinde arkasında bir enkaz kalmasını istemiyorsak, kendimizden ödün vermeyelim.
Bir başkası olmaya çalışmadan, içtenlikle, saf niyetlerle, gerçek sevgiyle, sağlam temeller üzerine kurulan ilişkileri hiç bir gökyüzü konumu yıkamaz. Olur da o ilişki bir gün biterse de arkasında bir enkaz bırakmaz. Yaşanmışlıkların güzellikleri kalır geriye. Bize kattığı deneyim kalır. Artık ruhumuz daha gelişmiş daha güçlenmiş olarak bırakırız ilişkiyi.
Siz siz olun kendiniz olmaktan vazgeçmeyin. Dolunaylar sonlanmalardır dedik. Uzun süreli ilişkilerden bahsetmiyoruz, çünkü Aslan Burcu flörtleri, kısa süreli ilişkileri temsil ediyor. Sağlam temeller üzerine kurulmayan ilişkilerin bu dolunay etkisiyle sonlanmasını bekleyebiliriz.
“Bir kapı kapandığında, bir diğeri açılır. Fakat biz sıklıkla kapanan kapıya o kadar uzun süre bakarız ki, yeni açılan kapının farkına varmayız”.
Herkese iyi haftalar,